Ekonomik faaliyetler içinde inşaat sektörü elbette önemli bir yer tutuyor. Pek çok sektörü etkiliyor olması yönüyle lokomotif özelliği taşıyor.
Sektör hareketli ve konut üretimine paralel satışlar da artıyor.
Ancak konut fiyatları azalarak artıyor, bir başka deyişle artış oranı düşüyor, aşağıda açıklayacağım.
Önce konut satışlarına bakalım…
En son konut satış verisi mart ayına ilişkin. Türkiye genelinde konut satışları 2016 Mart ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1 oranında artarak 117 bin 205 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 21 bin 993 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 18,8) sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12 bin 730 konut satışı (yüzde 10,9) ile Ankara, 7 bin 549 konut satışı (yüzde 6,4) ile İzmir izledi. Bursa 4 bin 917 adet konut satışı ve yüzde 4.2’lik payla 4. sırada.
Şimdi de konut fiyat endeksi… Son veri Şubat ayına ilişkin olup durum şöyle;
Geçen sene Mayıs ayından bu yana konut fiyatları endeksinin yüzde 16’lık bir oranda arttığı görülse de aylık bazdaki değişim sürekli azalıyor. Mayıs ayından buyana endeksin artış oranında 2.5 puandan fazla azalma var. Yani konut fiyatları artıyor ama artış oranı her ay bir önceki aya göre düşüyor.
Bir bilgi daha ekleyip yazımızı tamamlayalım.
Ekonomik güven endeksi Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 6,1 oranında azalarak 78,27 değerinden 73,46 değerine düştü. Ekonomik güven endeksindeki düşüş, perakende ticaret ve hizmet sektörü güven endekslerindeki düşüşlerden kaynaklandı.
Perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 5,9 oranında azalarak 103,95 oldu. Hizmet sektörü güven endeksi Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,8 oranında azalarak 93,50 değerinden 89,93 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksi ise yerinde saydı.
Bu arada ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerin başında da inşaat geliyor, bu nedenle iki hafta sonra açıklanacak konut satış verileri sektörün geleceğine ilişkin önemli bir gösterge olacak.
Ayrıca lokomotif olan inşaat sektöründe (sektörün genelinde olmasa bile birkaç büyük inşaat şirketinde) yaşanabilecek mali sıkıntı veya bankalarla yaşanabilecek sorunun domino taşı etkisiyle malzemeciler başta olmak üzere diğer sektörlere de yansıyabileceği unutulmamalı.